Açık Toplum Vakfi, Eski Türkiye Temsilcisi ve Diğer Temsilcileri Hakkındaki Suçlama İddiasını Yalanladı
NEW YORK—Açık Toplum Vakfi, Türk hükümet savcılarının, bağımsız sivil toplum örgütlerine karşı mücadelesinin daha da sertleştiğini işaret eden ve yerel Türk vakfımızın eski genel muduru Gökçe Tüylüoğlu'nu hedef alan suç duyurusu kararını şiddetle kınamaktadır.
Türkiye’de Açık Toplum Vakfi ofisinde 2009’dan 2018’e kadar genel mudurluk yapmis olan Tüylüoğlu, 2013 yılında İstanbul Gezi Parkı’nın restorasyonu planına yönelik hükümete karşı düzenlenen ve – o donem - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetini devirmeyi amaçladığı iddia edilen protestoları kışkırtmakla suçlanan 16 sanıktan biridir.
4 Mart Pazartesi günü savcılık tarafından onaylanan iddianamede, önde gelen hayırsever iş adamı ve Türkiye Açık Toplum Vakfı yönetim kurulu üyesi Osman Kavala’nın yanı sıra Türkiye Açık Toplum Vakfı’nın Tüylüoğlu’ ndan bir önceki genel muduru ve uluslararası düzeyde saygı duyulan bir akademisyen olan Hakan Altinay’ın da adı yer almaktadır. Kavala, Ekim 2017’den beri haksız olarak hapsedilirken, Altınay geçen yıl Kasım ayından bu yana seyahat yasağı ve diğer kısıtlamalara maruz bir şekilde ülkede barınmaktadır.
Listede, İstanbul'da kalan birkaç yeşil alandan biri olan Osmanlı dönemi askeri kışlaları ile Gezi Parkı'nın restorasyonu planlarına karşı çıkan ünlü sanatçılar, yazarlar, aktörler, eğitimciler ve şehir planlama uzmanları da yer almaktadır.
İddianamede, tüm sanıkların ömür boyu hapis cezasına çarptırılması istenmektedir.
Türkiye Anayasa Mahkemesi tarafından Gezi Parkı protestoların haklılığının tasdikleyen karalar bulunmasına rağmen iddianame onaylanmıştır.
600'den fazla sayfaya ulaşan belge, Tüylüoğlu ve Açık Toplum Vakfı’nı, - güvenilir bir kanıt sunmadan - protestolara destek vererek, Türk hükümetini devirmek amaçlı geniş bir komplo kurmakla suçlamaktadır. Söz konusu kanıtlar, vakfın, yerel Türk vakfının kurulduğu 2009 yılından itibaren bazı yerel sivil toplum kuruluşlarına sağlamış olduğu bir dizi yardımı içermektedir.
Belirtilen tüm yardımlar, yasaların gerektirdiği şekilde ilgili Türk makamlarına eksiksiz olarak bildirilmiştir. Vakfın finansal işlemleri de, herhangi bir itiraz gösterilmeksizin, Türkiye yasalarının gerektirdiği şekilde yıllık denetime tabi tutulmuştur.
Belirtilen tüm vakalarda, Türkiye Açık Toplum Vakfı, söz konusu kuruluşlara fon desteğinin yalnızca bir kısmını sağlamış, ayrıca bu kuruluşlar; yerel vakıflar, özel vakıflar ve hatta devlet de dahil olmak üzere çok taraflı fonlarla desteklenmiştir. İddianame, vakfın işleyişi hakkında asılsız beyanlar da içermektedir; örneğin, Açık Toplum ‘un yasaklı Gülen hareketinin bir parçası olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na finansal destek sağladığını iddia etmektedir.
İddianame, ayrıca, yapılan suçlamalar ve asılsız beyanlar ile dünyadaki Açık Toplum Vakıflarını Erdoğan hükümetini istikrarsızlaştırmak için kurulmuş uluslararası bir yapıymış gibi göstermektedir.
Açık Toplum Vakfı’nın başkanı Patrick Gaspard, üzüntüsünü şu şekilde belirtmiştir “Hayatını, Turkiyelilerin hizmetine adayan seçkin bir meslektaşıma karşı yapılan bu iftiranın üzüntüsüyle dehşete düştüm”. “Durumun ciddiyetinin farkındayız - Türkiye'de adalet için ayağa kalkacak cesarete sahip olan herkese devamlı olarak uygulanan saldırının bir parçasıdır bu.”
“Gökçe'yi en iyi şekilde destekleyeceğiz. Açık Toplum Vakfı ile ilişkili herkesi korumak ve de bu asılsız, korkakça saldırıyı kınamak için tüm yasal yollara başvuracağız.”
Açık Toplum Vakfı, geçen yıl Kasim ayındaki açıklamasında, Türkiye'deki siyasi atmosfer nedeniyle Türkiye ofisini kapattığını duyurmuştur. 2018 yılında yapılmış olan yaklaşık 2 milyon dolar değerindeki yardımlar, Türkiye'nin AB adaylığı, kadın hakları ve cinsiyet eşitliğine destek olmak amacıyla çeşitli alanlara aktarılmıştır.